Trabzon, Karadeniz Bölgesi’nin Doğu Karadeniz bölümünde yer alan Trabzon ilinin merkezi olan bir şehirdir.Karadeniz sahili ile Zigana Dağları arasında yer almakta olup yüzüölçümü açısından az bir alan kaplar.Batısında Giresun’a bağlı Eynesil ilçesi, güneyinde Gümüşhane’ye bağlı Torul ilçesi ve Bayburt, doğusunda da Rize’ye bağlı İkizdere ve Kalkandere ilçeleri, kuzeyi Karadeniz ile çevrili antik çağ’dan beri varlığı bilinen il ve il merkezinin adıdır. Şehrin merkez nüfusu 2009 yılına göre 980.523’tur.1935’te 30.000 olan nüfusu 1990’da 361.886’ya, 2000’de 663.949’a, 2007’de 740.569’e çıkmıştır.
Coğrafya
Dar bir sahil şeridinin ardında denize dikey uzanan dağlık bir araziye sahip olan ilin merkezi Boztepe (antik Minthrion tepesi) üzerine kurulmuştur. İl topraklarının % 22,4 yayla, % 77,6 si ise tepelerden oluşmaktadır.
Dereler
Değirmendere (Piksidis), Yanbolu, Fol,Ağasar,İskefiye,Kalenima, Karadere(Araklı), Küçükdere, Koha, Sürmene (Manahos), Solaklı, Baltacı deresi,Sera Deresi
Nüfus
Toplam nüfusu 980.254’dur.Bu nüfusun yaklaşık %54’ü şehir ve ilçe gibi merkezlerde,%46’sı ise kırsal kesimlerde yani köylerde yaşamaktadır.
* 2008 – 980.254
* 2007 – 740.569
* 2000 – 975.137
* 1990 – 795.849
* 1985 – 786.194
* 1980 – 731.045
* 1975 – 719.008
* 1970 – 659.120
* 1965 – 595.782
* 1960 – 532.999
* 1955 – 462.249
* 1950 – 420.279
* 1945 – 395.384
* 1940 – 390.733
* 1935 – 360.679
* 1927 – 290.000
Tarih
Antik çağ
Eusebius’a göre şehrin kuruluş tarihini MÖ 756 olmakla birlikte bu iddia Trabzon’u İstanbul, Roma hatta, genel kanıya göre Trabzon ve diğer Doğu Karadeniz kolonizasyonunu geçekleştiren Sinop’tan daha eski bir kent yapmaktadır. Bu durum gerçekse Sinoplular varolan bir kenti MÖ 630 tarihinden sonra yeniden kolonize etmiş olmalıdırlar.[1] Anabasis’te geçen “Pontos Euksenios kıyısındaki bu şehir Sinope’nin Kolhis ülkesindeki kolonisidir”ifadesi daha sonra Arrian ve Peripleus tarafından da onaylanmıştır.[2] Merkezinde Yunanlıların çevre köylerinde bugünkü Lazların ataları olan Kolhislilerin ve Tsanlar’ın yaşadığı Trabzon, Antik çağ ve sonrasında Zigana geçidi üzerinden Ermenistan ve Euphrates civarında üretilen ticari malların takas edildiği ticaret merkezi ve dış ülkelere satıldığı bir ihraç limanı özelliğindeydi. Pontus İmparatoru Mithridates’in Roma İmparatorluğu ile giriştiği bir dizi savaşı kaybetmesinin ardından Anadolu topraklarının yanısıra Trabzon’da Roma hakimiyetine girmiştir.
Roma ve Bizans
Pompey’e karşı mücadelesinde Mithridates’e destek vermeyen Trabzon Roma döneminde ödüllendirilmiş serbest şehir statüsü kazandırılmıştır. [3] Bizzat kente gelen Arrian, Trapezus’un Roma döneminde güney Karadenizdeki en önemli liman kenti olduğunu belirtmiştir. Roma İmparatoru Hadrian döneminde restore edilen kente, Trajan döneminde Pontus Kapadokyası eyaletinin başkenti olmuş ve yeni bir liman inşa edilmiştir.[4] Gallianus döneminde bir Germen kabilesi olan Gotlar tarafından yağmalanmış [5], Justinian döneminde tekarar onarılarak eski konumunu kaznamıştır. İstanbul’un Latinler tarafından işgali üzerine Komnenos ailesi,Trabzon’a sığınarak 1461 tarihine Osmanlı fethine dek sürecek bağımsız bir krallık (Trabzon İmparatorluğu) kuracaklar, kendilerini Roma İmparatoru ilan edeceklerdi [6]
Trabzon İmparatorluğu
Komnenos hanedanından VII. Michael Latin işgali nedieniyle Trabzon’a gelerek teyzesi Gürcü kraliçesi Tamar’nın da desteğiyle kendini Roma İmparatoru ilan etmişse de Batı özellikle Vatikan Trabzon İmparatorunu küçümseyerek “Laz hükümdarı” olarak tanımlamıştır [7]. Trabzon imparatorları başlangıçta diğer Bizans (Doğu Roma) imparatorları gibi çift başlı (aetos) figürünü sembol olarak kullanmışlarsa da Latin işgalinin sona ermesi ve Konstantinapolis’de yeniden yasal yönetimin iktidarı ele geçirmesiyle, bir çatışmaya sebebiyet vermemek için bugün Trabzon Ayasofya müzesinin giriş kapısının üzerinde rölyefi bulunan tek başlı kartal sembolü tercih etmişlerdir. Cenevizliler ile Venedikliler, Moğollar ile Osmanlılar hatta çeşitli Türkmen (Akkoyunlu kabile federasyonuna mensup) klanları ile denge politikası sürdürerek, varlığını sürdürebilen bu zengin liman kenti, İstanbul’un fethinden sekiz yıl sonra (1461) Fatih Sultan Mehmet tarafından Karadeniz’deki çeşitli beylikler, İtalyan kolonileri ve Kırım’la birlikte ele geçirilerek İpek yolunun stratejik anahtarının Osmanlı hakimiyetine girmesi sağlanmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu
I. Bayezid’in 1398 de Samsun yöresini almasından sonra Trabzon Komnenos Krallığı Osmanlı Devletine yıllık vergi ödemek zorunda bırakılmıştır. David Komnenos, iktidarı döneminde (1458-1461) vergi ödemeyi durdurarak, önceden ödediklerini de Akkoyunlu Devleti Sultanı Uzun Hasan aracılığıyla geri istemiş, Osmanlılara karşı Avrupa’daki büyük devletlere ittifak önerisinde bulunmuştur. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet’in öncülüğündeki Osmanlı Kuvvetleri Bölgeyi kuşatarak, 1461 yılında Trabzon’u ele geçirmiş ve Komnenosların egemenliğine son vermiştir.
Trabzon, Osmanlı Döneminde önce eyalet ve sancak olarak şehzade ve mutasarrıflar tarafından idare edilmiştir. İlk sancak beyi Hızır Bey’dir. 1470 yılında sancak beyliği küçük yaşta Şehzade Abdullah’a verilmiş; Abdullah, annesi Şirin Hatunla birlikte 1479 yılına kadar Trabzon’da yaşamıştır. Yavuz Sultan Selim de şehzadeliği sırasında (1491-1512) Trabzon’da Sancak Beyi olarak bulunmuş, sonradan Kanuni ünvanı alacak olan oğlu Sultan Süleyman burada doğmuştur. Şehzade Selim Valiliği sırasında Trabzon ve bölgesine Gürcistan’da yaşayan kuman kıpçaklarından birçok asker ailesine arazi verip iskan etmiş Şehzadelik ordusunu güçlendirmiştir.
Trabzon 16. yüzyılda, merkezi Batum olan Lazistan Sancağı ile birleştirilerek eyalete dönüştürülmüş ve bu yeni idari birimin merkezi olmuştur. 1867 yılında Trabzon’da büyük bir yangın çıkmış, bir çok kamu binası da bu sırada yanmış ve kent daha sonra yeniden düzenlenmiştir. 1868 yılında vilayet olmuş, merkez sancağı dışında Lazistan, Gümüşhane, Canik Sancakları da buraya bağlanmıştır.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, Ruslar Trabzon’a saldırır (14 Nisan 1916). Trabzonlulardan oluşan vurucu güçler (Milis), bu saldırı sırasında gerilla savaşı verirler. Bu sıralarda, cepheye gönderilmek üzere Hamidiye Zırhlısının desteğinde Trabzon Limanına gelen cephane Trabzonlu gençlerce büyük bir heyecan içinde boşaltılıp Maçka’ya taşınır.
Çaykara’da Sultan Murat Yaylasında (10 Haziran 1916), Of’ta Baltacı, Arsin’de Yanbolu Derelerinde Ruslara karşı başarılı savaşlar verilmiş, ancak o yıllardaki koşullar altında düşmanın Trabzon’a girmesine engel olunamaz ve Ruslar 14 Nisan l916 yılında Trabzon’a girer. Rusların Trabzon’da kaldığı bir yıl, on ay, on günlük süre içinde özellikle Rumlar ve Ermeniler, yerli halka büyük işkenceler yaparlar; sayısız insan öldürürler.
1917′de Rusya’da “Bolşevik Devrimi” olur, Çarlık Yönetimi yıkılır. Bunun üzerine Rus ordusunda büyük bir panik başlar. Bu Rusların Trabzon’dan çekilmesine de yol açar. Öte yandan, batıdan doğuya doğru kayan ve Karadağ’da toplanan Türk Çeteleri, Akçaabat’a inerek Yüzbaşı Kahraman Bey’in komutasında üç koldan Trabzon’a doğru yürürler ve 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon’a girer.
Türkiye Cumhuriyeti
Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasından sonra Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları yeni Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyetini kurmuşlar ve Trabzonda yeni ülkenin yeni idari yapısında altmışbir (61) nolu il olarak yerini almıştır.
İlin Cumhuriyet dönemindeki sınırları kültürel ve tarihsel bir düşünceyle değil tamamen idari yapı ve merkezlere uzaklıklar baz alınarak çizilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 81 ilinden biri olan Trabzon, Doğu Karadeniz bölgesinde yer almakta ve 4.685 km2’lik yüzölçümüyle ülke topraklarının % 0,6’sını oluşturmaktadır.
Cumhuriyetin ilanından sonra Trabzonda çeşitli fabrikalar kurulmuştur.
Ulu Önder Atatürk, Cumhuriyet döneminde Trabzon’a üç kez gelir; 1924, 1930 ve 1937 yıllarında, ilk geldikleri 15 Eylül 1924 günü, Trabzonlularca “ATATÜRK GÜNÜ” olarak kabul edilir ve bu kendisine bir telle bildirilir.
Toplum ve Kültür
Halk
Trabzon halkı adet , yaşam tarzı , gelenek ve görenek bakımından kendine ve yöreye özgü özellikler taşımaktadır. Trabzonda çok çeşitli türkmen boyları yaşamaktadır. Trabzonun fethinden önce ve Şehzade Selim’in Valiliği sırasında bölgeye yerleşen kuman kıpçakları vardır. Kumanların kültür izleri olan Kumança ve horon halen yaşatılmaktadır. Çepniler ise bölgede Şalpazarı ve Beşikdüzü ilçesinin Şalpazarına yakın köylerinde 29 kadar köyde yaşamakta olup en eski Türkmen geleneklerini hala sürdürmektedirler. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde; “Fâtih Sultan Mehmed Han Gazi toprağı mis kokulu ve mekanı cennet olsun hazretleri bu kaleyi feth ettiğinde dört tarafında bulunan bölgelerden çeşitli insanları sürerek Trabzon’a nakl ettirip iskân ettirdi. Öyle imar oldu ki sanki insan deryası oldu. Halkının çoğunluğu Lazlardan oluşan insanlar topluluğudur.” demektedir. Trabzon halkının fiziki özelliklerinden söz ederken de, “Beşinci iklimde bulunduğu için suyu ve havasının tatlılığından bütün halkı gezip eğlenmeye hevesli ve zevk ehli olup içmeye ve eğlenmeye düşkünlerdir. Gamsız ve aldırışsız zarif dostlar ve âşık kimseler olduklarından yüzlerinin renkleri kırmızımsıdır. Kadınlar kısmı Abaza, Gürcü ve Çerkes güzelleri olduklarından güzel erkek ve kız çocukları olur ki sanki her biri birer ay parçası ve güneş pençesidirler.” diye tarif etmektedir.
Dil
Trabzonda kesintisiz altı asırdan fazla süredir Türkçe konuşulmaktadır. Pontus Rumcası Lazca, Gürcüce, Rusça, Ermenice ve Farsça’dan çok sayıda ödünç kelime içeren Trabzon Türkçesi kendi içinde birkaç dialekt içermekte ve Kafkas kıpçak izlerini taşımaktadır.[8] Trabzon ağzı Özellikle alışılmadık ünsüz değişimleri ile Anadolu Türkçesi’nden derin farklılıklar içermektedir.[9]
* / b / > / p / baluk > paluk
* / d / > / t / dere > tere
* / k / > / g / katuk > gatuk
* / g / > / c / gelin > celun (Batı Trabzon)
* / c / > / ç / came > çame
* / k / > / ç / > öküz > öçüz (Merkez Çömlekçi mahallesi, Doğu Trabzon)
Trabzon’un yöresel dilinin, Giresun çepni yöresel dilinden farkı daha sert ve ağza geldiği gibi okunmasıdır. Örneğin, Giresun dilinde gitmek fiilinin çekimi Gidim, gidin, gidiyuk, gidiyusunuz şeklinde yapılır. Trabzon yöresel kuman kıpçak dilinde ise gitmek fiilinin çekimi Kitiyrım, kitiysın, gitiyruk, kiteysuuz, kiteyler şeklindedir.
Köprübaşı, Çaykara, Maçka, Tonya, Of, Dernekpazarı yerleşimlerinde Rumcanın arkaik ögeler taşıyan yerel bir dialekti günümüzde de Müslümanlar tarafından 50 civarında köyde 5,000 ile 80,000 kadar kişi tarafından konuşulmaya devam etmektedir.[10]
Geleneksel kıyafetleri içerisinde Karadenizli çift, Osmanlı dönemi
Giyim – kuşam
Osmanlı döneminde Samsun ile Batum arasında(sahil) geleneksel giyim (Laz kıyafeti olarak da bilinir) şöyledir[11]::
* Erkek: Başta iki ucu üzerinden sarık gibi dolanarak uzun kulaklı bir düğümle bağlanan ve kukula adı verilen siyah başlık. Üstte beyaz mintan ve üzerine siyah aba yelek. Altta bacak arası körüklü bacak kısmı dar zipka adı verilen siyah şalvar.
* Kadın (köylü): İçte kamis adı verilen yakasız Trabzon bezinden gömlek, başta keşan peştemal, alltta etek veya üçetek elbise (zibun)bele bağlanan ve rengi yöreden yöreye değişen peştemal (fota. Üstte fermene veya kadife adı verilen yelek.
* Kadın (şehirli, kasabalı): Başta tepelik, Tapla, Koursi, hotoz adı verilen gümüş ya da altın sırmalı yuvarlak tepelik. İçte kamis, üzerine zibun (üçetek) belde peştemal, lahor veya trablus.
Köylü ya da şehirli olsun Trabzon kadını (Rize ve Artvin sahilinde yaşayan Lazlar gibi) kesinlikle şalvar giymemektedir. Tek istisna Şalpazarı bölgesinde olup Çepni kadınları şalvar giymekte ve ucu püsküllü kırmızı ya da pembe belbağı takmaktadır.
Müzik ve Halk oyunları
Trabzon bölgesinin geleneksel çalgıları şimşir kaval, kemençe, davul -zurna ve yörede zimpona, dankiyo adlarıyla da bilinen tulumdur. Sayısız çeşidi olup kadın ve erkekler tarafından toplu oynanılan geleneksel dansların adı ise horondur. Ayrıca Türkmenler saz çalarlar ve saz eşliğinde çeşitli oyunlar oynarlar, bunlardankolbastı oyunu 1930 yılında Trabzon’un Faroz mahallesinde başlamıştır. Farozlu balıkçıların kendi aralarında oynadığı bir oyundur.
Mutfak
Samsun Batum arasında yeralan bölge mutfağının ayırıcı temel besinleri karalahana, mısır ve hamsi olup, bu üçlünün çorbasından ekmeğine dek sayısız kombinasyonu bulunmaktadır. Bölgeye özgü yemeklerden en karakteristik olanları şunlardır:
* Mısır unundan:Kuymak (Rize’de muhlama, Şalpazarında yağlaş), haçapur, hamsili ekmek, lamesli ekmek
* Karalahanadan: Çorba, Ğuliya, manca, sarma
* Tatlı olarak: Kabak malezi, kabak pilavı (bölgede pilav ve makarna şekerli olarak tüketilir)
* Hamsiden: Buğulama, hoholli hamsi, hamsili ekmek, kaygana
* Fasülyeden (lobya): turşu kavurma
* Mısırdan : Korkot (mısır çorbası)
Kültürel Yaşam
Trabzon ilinde tiyatro etkinlikleri Trabzon Belediye Tiyatrosu ve Trabzon Devlet Tiyatrosu tarafından yürütülmektedir.Halk eğitim merkezlerinde amatörce tiyatro, müzik ve halk oyunları çalışmaları yapılmaktadır. Müzik alanında çalışmalar yapan Devlet Klasik Türk Müziği Topluluğu’nun yanısıra karikatür ve resim çalışmaları Belediye Sergi Salonu’nda sergilenmektedir.
Tarihi-Turistik Yerler
Roma İmparatorluğu ve Osmanlı döneminde eyalet merkezi olmuş, Ortaçağ’da bir Rum imparatorluğuna başkentlik yapmış kent doğal güzelliklerinin yanısıra pek çok tarihi yapıyı barındırmaktadır. Bunların en önemlileri:
* Manastırlar: Sümela Manastırı, Ayasofya müzesi,Kaymaklı Manastırı(Amenapırgiç Ermeni Kilisesi), Kızlar (Panagia Theoskepastos) Manastırı, Gregorios Peristera (Hızır İlyas)Manastırı, Kızlar (Panagia Kerameste) Manastırı, Vazelon Manastırı,
* Hagaios Savas (Maşatlık) Kaya Kiliseleri,
* Kiliseler ve Camiler: Hagia Anna (Küçük Ayvasil), Sotha (St. John)K, Hagios Theodoros, Hagios Konstantinos, Hagios Khristophoras, Hagios Kiryaki, Santa Maria, Hagios Mikhail, Panagia Tzita, Fatih (Panagia Khrysokephalos), Yeni Cuma (Hagios Eugenios), Nakip (Hagios Andreas Kilisesi), Hüsnü Köktuğ (Hagios Eleutherios), İskender Paşa Camii, Semerciler, Çarşı Camii, Gülbahar Hatun Camii, Trabzon valiliği ve Valievi.
* Konaklar: [Atatürk Köşkü] Memiş Ağa Konağı (Sürmene), Çakıroğlu İsmail Ağa Konağı (Of), Çakıroğlu Hasan Ağa Konağı, Sarımollaoğlu Topal Mustafa Evi (Araklı)
Eğitim
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Trabzon’da eğitim kuruluşu olarak sekiz medrese, eğitim süresi dört yıl olan beş adet ilkokul, bir adet sanat yurdu, bir adet askeri rüştiye, bir adet idadi ve bir adet Darülmuallimin bulunmaktaydı [12] Günümüde Trabzon ilinde 815 ilköğretim okulu, 86 lise ve dengi okul ve 2 Aralık 1963 tarihinde öğretime açılan Karadeniz Teknik Üniversitesi bulunmaktadır.
Trabzon, //tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Trabzon&oldid=16847298 (last visited Mart 30, 2016). |
süperrrrrrrrrrrrrr